Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Ekim 2010 Perşembe

Bülbüle "AşK"

Sustum… Sustum çünkü bülbülüm kanatlandı dallarımın üzerinden; o değil miydi ki bir tek beni anlayan, hikayemi şakıyan, o küçücük gagasından bir mucizeyi seda eyleyen ? Dikenlerime rağmen acıyı neşeye taşıyan? Aşkıyla bana, aşkımla ona bin bir masalı anlatan? Neredesin?.. Bir tohum olsam düşsem toprağıma, yeniden açsam baharına, bin bir azap çeksem yağmurlardan güneş yoluna, çilemi doldursam tekkemde gelir misin biçare gönlüme yeniden? Bülbülüm, azap var kan kırmızısına rengimin, azap yine söküp atamadığım dikenler üstüme. Seni benden aldı aşk hırsızları bir muhabbeti çok gördü gözleri, aşkımın sesi sende, beddahlarn kulaklarında bir işkenceye büründü. Oysa ne de güzel yanardı sesin ruhumda bir musiki tadında ama nazara engel değil dualarım, acıya hasretim şimdi… Her çiçek sana hayran, sen güle renk güle hayat, sesin kulaklarda dalga dalga ahenk. Kıskanırım yalnız bana yazılsa da kaderin beni söylese de yüreğin sen güle hasret güle keder güle ayrılık şimdi… Elemi bana neşeyi sana sunardım, asıl keder hasretlikmiş,senin yokluğun toprağımdan sökülmek, kuruyup dökülmekmiş. Neredesin?.. Ayrılığını gizlemekten bitap halim. Aşkını soldurmaktan korkarım. Beklerim kırıp kafesini gülü yeniden güldüreceğin o mesut günü. Kavuşmak umudu bilmez misin bülbülüm takvim takvim beklemeye değer. Bende öyle bir umut var ki cihan cihan görmeye değer.

Hiç yorum yok:

Başımızın üstünde yer edinenler...